4391 Nolu Mail
Tarih:Eylül 12 2002 Perşembe - 15:59
Konu:Re: Regaib gecesi!-2
slm ve slm
Hanifcanlar

Regaib kandili ile ilgili ilk yazımı -sanırım-okumuş olmalısınız.
Şimdi, Regaib kandilinin Regaib olMAdığını BİLEREK, HANİF bilinciyle
bu geceyi ibadet ve OKU'malarınıza vesile olarak salık veriyorum.

Regab kandili yoktur.
Çünkü:
1. Kur'an'da KADİR GECESİNDEN başka h i ç b i r KANDİL yoktur!
(Kur'an eksiksiz ve ayrınlı olduğuna binaen böyle bir GECE
bildirilmemiştir. Bildirilmiyen de zaten YOKTUR! Aksi halde Allah'ı
UNUTKAN diye eleştirmemiz gerekir-haza-)

2. Kur'an'da Kadir gecesi, RAMAZAN ve HARAM AYLAR dışında bir AY
(Kamer) Takvimi yoktur. Kameriyye sadece dört konuda uygulanır.
Dördüncüsü hem Şemsi(Güneş) Hem Kameri(Ay) takvimi olarak verilen
KEHF suresinde ARTI bir değer olarak geçen dilimdir:
"Onlar mağalarında üçyüz yıl(Şemsi) ve fazlasıyla 9 yıl (Kameri)
kaldılar" diye...
Şimdi KURAN'DAKİ takvimi düzenleyelim:
a) Güneş (şems) takvimi 365 gün 6 saat ve ARTIK bir gün (dört yılda
bir Şubat 29)
b) Ay'ın hareketlerine göre, 7 günden x dört hafta(ayın dört evresi)
takvimi olan Kameri dilimleme...
4x7=28 ve 28x120336 günden oluşan bir yıl! Yani güneş yılından 29
gün eksik olan bir takvim -ki 29 gün de bir AY ediyor-
Bu takvimi dört ile çarpınca 116 gün ediyor. (115 de denebilir)
İşte bu dört HARAM AYLARIN çok özel TAKVİMİDİR.
Artık ay olan 29 gün RAMAZAN kabul edilir.
O çıkarılınca geriye 7x4x4=116 günlük bir HACC peryodu çıkar.
Yani Hacc 116 gündür. (Tıkış tepiş milyonlarca kişinin milyonlarca
kurban telef ettiği dört günlük KURBAN BAYRAMI değildir. Haram
aylarla ilgili ayetleri çoktaaan incelemiş olmanız gerekir.)
İşin ilginci, dört HARAM ay birbiri peşinden gelmez!
SERPİŞTİRİLMİŞTİR. Ve bunların tamamı HACC'dır, kalanı ise UMRE'dir.
Umre 250 gündür. Hacc ise 116 gündür. Ama dört gün kurban katliam
bayramı günü HİÇ değildir.
Bir Hanif'i diğrlerinden (Hafif=Atacı,örfçü ve kendi için de yaşayan
ve Hadis=Süfyani DİN İÇİN yaşadığını sanan din polisi tiynetli zorba
zalimler) ayıran başlıca özelliklerden biri de Haram ayların dört
olduğunun BİLİNCİNDE olmasıdır ki bu Kur'an emridir ve "Dört gün"
ısrarında bulunan HADİS diniyle çatışmaktadır. Hadis dinde HARAM ay
yoktur! Hadis din mensupları için Kurban katliam günleri olan dört
günden başka HACC yoktur.
Yine ayetler ve Hadisler düellosuna ya da Resulullah ve Allah'ı
karşı karşıya getiren HADİS'lerin dominantlığını acı acı yaşıyoruz.
116 güne yayılarak kesilecek ve her fukara devleti besleyecek olan
kurban kesimi yerine; kimsenin tüketemeyeceği ve de kokacağı için
gömülerek dört güne sığdırılan hayvan soykırımı bir zalimliktir.
HACC değildir.

c) Ay'ın REEL(astronomik) hareketlerine göre 354 gün-ki ilk
örneğimizden 18 gün=2 hafta 4 gün fazladır. Ay gerçekte bir ayı 28
günden fazla devretmektedir.)
Bu takvim ise Kameri aylar yani 354 gün tutan bir yıl takviminin
skalasında nirengi noktası KADİR GÜNÜNÜN(24 saat) gecesi (geceye
düşen payı) olarak ortaya çıkar. Yani mihenk taşı KADİR gecesidir.
(Kadir gecesi ise Galaktik tutulmadır.) Kadir gecesini içinde
bulunduran 29 günlük RAMAZAN başta olmak Aynı takvimi Ashabı
Kehf'in (7 uyurların) kaldığı süre içinde de haber verilmiştir.
artık dokuz yıl üç asırdaki güneş takvimi-ay takvimi=11 gün formülü
uyarınca vardır. Yani ŞEKER ve KURBAN dediğimiz bayramlar ile
ramazan bunun için her yıl 11 gün öne gelmektedir ki bunu hepimiz
biliyoruz.
Bilmediğimiz tek şey: 4 aydan(120) gün çıkarılan 116 günlük HARAM
aylar farkıdır. Bu dört gün HARAM ayların içine rastlamıyor da
olabilir. Ama Hacc bayramı dediğimiz 4 gün haram ayların içine ender
olarak düşmese dahi, onun HACC olduğudur.
(Gelecekteki soruların yanıtlarıdır)
Bu dört gün sadece İSLAM ÜLKELERİNİN ya da YÖNETİCİLERİNİN bir araya
gelerek İSLAMİ ŞURA yapmaları için ÖZEL bir ruhsattır. O dört günde
LİDERLER zirvesi vardır. Kalan 116 gün ise HERKESİN!
Nasıl ki CUMA hutbesi VAAZ değil de "BİR HAFTALIK YÖRE ZİRVESİ" ise,
aynı şey LİDERLER zirvesi için de geçerlidir. Yılda dört gün
liderler zirvesi yapılır ve bu genelde Ramazan bitiminden 70 gün
sonraya rastlasa da bu rakamın doğruluğunu belirleyecek olan "Oynak"
KADİR GECESİDİR. Kadir gecesi mutlaka Ramazan ayı içine düşer. Fakat
4 günlük Hacc bayramı ender olarak düşmeyebilir de!...
4 günlük hacc/kurban bayramı sanılanın TERSİNE çok TENHA olmalıdır.
116 gün ise bu zirve dışında kalanlara birer KURBAN BSAYRAMI olarak
lütfedilmiştir.
Ve şunları da hatırlıyoruz:

Türkiye üzerinden İKİ ZAMAN DİLİMİ geçmektedir. Bu iki zaman dilimi
karadeniz üzerinden İskenderun'u kesen (üzerinden geçen) boylamın
batısı ve doğusu arasında REEL olarak bir saat farkı vardır. Ama
mevzuat olarak bizler onu TSİ diye TEK saat yapıyoruz.
Buna göre, bu boylamın doğusundaki kişiler ORUCU b i r g ü n önce
açacaklar! Batısındakiler de ertesi gün! Ve elbette bayram doğuda
arefe gününde, batıda ise bir gün sonra girecektir. Fas gibi mağribi
ülkelerinde ise örneğin Pakistan'a göre iki gün sonra...

Bu arada: Ramazan kelimesinin aslı, İbrahim'in Hind-Aria dilindeki
RamaDHyana kelimesinden gelmektedir. Anlamı "Kutsal çile için oruç"
yani fakirizmin kendisi! Ramazan ismi aynen korunmuştur. İbrahim
orucu sipariş ederken, "Ramazan" kelimesini kullandığı için, bu
kelime bizde kutsal olarak, Sanskrit dilindeki bidat anlamından
ayıklanıp Kur'an'a Allah lafzı olarak getirilmiştir.)

Ve bu artık 11 gün ucuca eklendiğinde her 33 yıldıa bir YIL'ın
miktarına ulaşmaktadır. 66 yılda 2 yıl 99 yılda (bir asında) ise üç
yıl!
Ve üç asır mağarada kalan ashabı kehf için de 9 yıl olmaktadır. (Bu
da Kur'an mucizesidir: Ayette 300 yıl ve fazlasıyla 9 yıl
mağaralarında kaldılar, buyurulmaktadır.)
Bu süre aslında 8 küsur saattir. Ama 300 yıl ve artısına tekabül
etmiştir. Tam gün ise bunun üç mislidir: Yani 900 ila 927 yıl)
Bu da Allah'ın katındaki bir günün bizim saydığımız ile BİN YIL
olduğuna verilen mucizevi örnektir. Rakamı yaklaştırmaya
çalışmıyorum. Çünkü: 333x3=1000 eder.
Ama 335 günden tastamam 1005 gün eder!
Demek ki Allah indinde hassas sayaç 335 günlük takvimdir. (336 gün
üzerinden 1008 gün ediyor) 336+354+365/3=352 gündür. (Bu bölüm
GELECEĞE yazılmıştır, biz daha sonra inceleyeceğiz. Gelelim güncel
konumuza)

RAMAZAN ve KADİR gecesinin dışında ASLA bir başka geceyi/kandili 354
günlük AY takvimiyle ölçümlemeyin. Bu mantıksız bir hata olur.
Hani hatırlarsınız:
Ben 14 Şubat 1945'de bir zemherir soğuğunda doğdum! Normalde herkes
gibi doğumgünü pastamı mükerrer 14 Şubat'ta kesmeliyim.
Ama AY takvimi sözkonusu olunca, ancak 14 şubat'ı 33, 66 ve 99
yaşlarımda yakalayabiliyorum.
Onun dışında hep doğum günüm 11 gün geriye geliyor.
Şu yaşımda ben doğum günümü (66 yaşımdan eksik olan) 9 yılx11 gün =
99 gün yani ŞUbat 14'den üçbuçuk ay öncesinde Kasım ayında
kutlayacağım!
Hayır olmaz öyle şey!
Doğum günü, maaş günü, randevu günü bir sonraki yıl 11 gün geriye
gelir mi?

Bu örnekteteki amacım, Resulullah'ın doğum günü sayılan ve sanılan
MEVLİT kandilinin rakamsal ve peryodik maskaralığıdır.
Ağustos 10'da doğan bir kimsenin artık yıllara göre Yılbaşında
doğumgününü kutlaması ne kadar MANTIKLI?

Pekiyi bunu kim böyle yaptı? EMEVİYE hanedanı dede-baba-oğul oturup
üç kuşak anlaşıp bunu böyle yaptılar ve bu SÜNNİLİK!

Resululah ne zaman doğdu?

Bilinmez ki?
Rabbimiz bizi Ahırette yüzyüze getirdiğinde sorunuz: "Ya Sevgilimiz
ne zaman doğdun?"
Yanıtı şu olacaktır: "Onu Rabbim bilir ve Levhi Mahfuzdan
bildirdikleri bilir!"
Resulullah! (selatı selam)
Ana rahminde birkaç aylıkken babası ABDULLAT (Abdullah değil!) öldü
ve hiç tanımadı.
Annesi onu hemen bu üzüntü üzerinie sütten kesildiği için HALİME
sütanneye verdi. Ardından Resulullah'ın asla görüşmediği ve
bilmediği annesi AMİNA (Emine) vefat etti. Babadan ve anneden
öksüz/yetim resulullah 4 yıl sonra o da vefat etti.

Resulullah'ı dede ve sonra amcalar paylaştılar. (Abdulmuttalip=Talip
adlı putun kulu ve Ebu Talip=Talip'in babası)
Yazılı belgeli hiçbir edebiyatın olmadığı Arabistandan söz ediyoruz.
Baba yok ki, doğum tarihini bilesin!
Anne yok ki doğum tarihini bilesin!
Sütanne yok!
Yaşlı dede öldü.
Amcalar kendi havasında! (Amcalardan ikisi de Ebu Cehil ve Ebu
Leheb)
Şimdi kendinizi Resulullah'ın yerine koyun: Nereden bileceksiniz ne
gün doğduğunuzu?
Kim söyleyecek? Okuma yazma oranının sıfır olduğu ve nüfus memuru
olmadığı yerde kim bilecek bunu?
Bazılarımızın doğum tarihi 1 ocak diye atılmıştır, ya da 1 Temmuz!...
"Aslında benim nüfus kağıdım bir yıl geç alınmış, annem diyor ki ben
seni madımakları tarlada biçtiğim gün doğurdum"
Daha BİZ kendi tevellüt ve kimlik bilgilerimizden bu kadar uzak
iken, nereden bileceksin Resulullah'ın DOĞDUĞU günü?
Ama o peygamberdi diyecekler olacak, "Hiç bilinmez mi?"
İyi de doğduğu gün İsa gibi peygamber olmadı ki!
Taa 40 yaşına geldi ve oldu!
Üstelik peygamber olacağını HİÇ BİLMEDEN oluverdi.
Bilsek ki peygamber olacak, hepimiz koşar doğum gününü tesbit ederiz
bir bebeğin!
Ama Resulullah hiç bilmiyordu ki Resulullah olacağını?
Bilen kişi Hira mağarasında Cebrail kendisine "Oku" dediğinde CİN
sanıp, gerçek bir felç geçirir miydi korkudan?
Bir gün peygamber olacağını bilseydi, bu korkuya kendini hazırlamaz
mıydı? Ve böylesine korkuyorsa, ıssız mağaralardan hayatı boyunca
uzak durmaz mıydı?
Ama Süleyman Çelebi mevlitlerine bakarsanız, daha gayrı müslim
annesi Amina Hatun bile "Meleklerin saf saf indiği ve kabeyi tavaf
ettiği ve de Meryem ve Asiye'nin de kendisine geldiği ve Muhammed'i
müjdelediği bir tablo ortaya çıkıyor. Mevlit şekeri ve gülsuyu
atmosferinde...Yaşlı annelerde bir telaş bir telaş! Aman mevlit var.
Yani TÖRE var! (Olsun biz onları yine de ÇOK seviyoruz.)

Bahia Rahibi bakmış da sırtında peygamberlik mühürü varmış!
RKesulullah'ın sırtında -ne demekse-mühür olduğunu neden hiç bir
hanımı, yakını sahabe uyduruk da olsa bHADİSLER ile söylemiyor?
Mühür sonradan mı kayboldu?

Melekler neden Amine Hatun'u kutsasın ki?
Ne kendisi ne kocası müslüman değil! Daha 40 yıl geçecek ve
Müslümanlık ondan sonra çıkacak!
Ana-baba gayrı müslim hatta putperest?
Niye bir tek Hadis'de Abdullat (Put Lat'ın kulu) ve Amina'nın (Neye
emin ya da neye iman ediyor ki bu isim verilmiş, belli değil!)namaz
kıldığını, la ilahe illallah dediğini yazmıyor?
Gayrı müslim gayrı müslimdir! Onları müslüman yapamazsınız.
Asiye bile müslime miydi yoksa firavunun karısı mıydı? Musa dinini
ve Tevratını getirdiğinde çoktaaaaan ölmüştü. Yani evlatlığı Musa'ya
mı uymuştu? Asiye müslim miydi Musa gibi?
Vei bu Asiye'yi Süleyman Çelebi Mavlit mısralarında getirip,
Resulullah'ın doğum anına YMAMIŞ. Aferim Çelebi, bu işler için kaç
kese altın aldın?
Ama Şu milletimin saflarına ve safiyelerine bir BİDAT bıkartın ki,
sil sil temizlenmiyor. Mevlit'in ortasında ayağa kalkıyoruz,
niye?????? (Uyduruk Hadis bile değil, bir töre)
Neyse, yine de Mevlit'te arada Kur'an okunup efendimize selavat
getirilmesi KÂR olduğu için ben bile mevlitlere giderim. Ama HANİF
bilinciyle...
Niye giderim? Çünkü "Sevdiklerim, HaFif müslüman dostlarım ısrar
ederler" de onun için!

Anne, baba, sütanne ne zaman doğduğunu bildirecek kadar yaşamamışlar
Resulullah'ın!
Dede ve amcalar HİÇ bir rivayet etmemişler!
Sır bir doğum tarihi!

Ama Hadisler yetişmiş imdade!
Muhtelif hadisler tam 6 tane ayrı ayrı doğum tarihi veriyorlar.
Ve iki tarih daha var. Biri 571 yılı diyor, diğeri ise 570!
DAHA YILI BİLMİYORSUN! (Müslim ve Buhari yine anlaşamamışlar)

Bitmedi bir de AY'ı veriyorlar: 6 hpadisten sadece ikisi birbiriyle
uyuşuyor Rebiulevvel ayının 12'si idi...
Ne demek bu?
Süreklyi YAZ ikilimi yaşayan Hicaz bölgesinde "Kış, bahar, güz" gibi
bilinmedik mevsimler var. "Külli sahara tuvalet" misali, külli doğum
tarihleri de YAZ'a akortlanıyor.
Benim doğum günüm 14 Şubat ama, artık yıl nedeniyle 10 Ağustos'da
olabiliyor!
Ne demek bu?

Hadisler yine uydurulmuş, kaydırılmış.
Hakem diyor ki, "Ebu süfyan ile yıl farkıyla aynı gün doğdular.
Bunun için Resulullah Ebu Süfyan'a merhamet etti ve müslüman olması
şartıyla başını kılıç ile kesmeyeceğini" söyledi!"
Sen Resulullah'ın EBE'si miydin?
Ebu Süfyan KENDİ DOĞUM TARİHİNİ bize kutlatıyor olmasın?
Ebu Süfyan şakası olmasın bu?
Türkmenbaşının doğum gününü kutlatması gibi...

DOĞUM tarihi, sır ve meçhul olan Resulullah'ın bir de ANA RAHMİNE
düştüğü geceyi (neredeyse saatini ve dakikasını) biliyoruz.
Regaib kandili bunun adı!
Yani ana rahmine düştüğü gün!
İyi de kim tesbit etti.
Hele ki doğum tarihini bilmiyorsun 6 rivayet ve iki farklı yıl
veriyorsun.
Bir de ana rahmine düştüğünü söylüyorsun!
Sen jinekolog ya da röntgenci miydin orada?
İleri teknolojiler mi kullanıyordun Hadisçi?

Neyse, Regaib kandiliniz yine de mübarek olsun!
Hoşkalın,
dostkalın
HANİF kalın!
Aklınıza mukayyet olun!
Sizleri seviyorum.
:)



Ama ikisi "Rebiulevvel ayının 12nci günü diyor"

Kimdir bu nüfus memurları o da bir sır!
Ve iki tarih daha var. Biri 571 yılı diyor, diğeri ise 570!
DAHA YILI BİLMİYORSUN! (Müslim ve Buhari yine anlaşamamışlar)





--- In aiberg@y..., "zigzagaiberg" <zigzagaiberg@y...> wrote:
> slm ve slm
> Candaşlar%
> Hanifkanlar
>
> Hep söyledim: Ben lider/önder değlim. İmam/şeyh değilim!
> Ben bayraktar değilim ve ben bayraktarın elindeki karasancak'ım
diye!
> Ben analistim, (Analyser) ve de stratejist'im (Strateticienne)
> Ama TAKTİSYEN değilim.
> Çünkü bir TOC-TİC mensubu TAKTİK'i "Gelecekteki 3M'e üç majisyene
> bırakır. Biz o güne kadar BARIŞÇIYIZ.
> Ama o gün gelince "Kininizle geberin" diye emir verecek olan
> TAKTİSYENDİR.
>
> GELECEĞİN Taktisyenleri bizlerden Strateji ve analitik edinirler.
> Görevimiz, onlara "Neyi, nasıl yapacaklarına ilişkin" AKILLI ve
> BİLGE ATALAR olmak!
>
> Bunları niye yazıyorum: Regaib kandili ile ilgili yazı yazmam için
> sabahtan beri gelen 50'den fazla e-mail için! Ve benden VAAZ
vermem
> isteniyor. Oysa ben va'iz değilim, bilgiç bilgiç nasihat etmek ise
> Dabbetleşmiş Zülkarneynlerin işi değildir.
> Hiç Zülkarneyn'i "Vaiz verirken gösteren ayetler var mı?"
> Gücünüzle yardım edin diyor, sizin verdiğiniz hiçbir ücret
> Rabbiminkiyle değiştirelemez diyor! Ve VAAZ etmiyor.
> Oysa vaizlik yetkisi bile var: "Ey zülkarneyn dilersen bunlara
azap
> edersin, dilersen güzellikle nasihat edersin" diye...
> Ama Zülkarneyn(ler) her ikisinden de kaçarlar.
> Ne eziyet ederler ne de vaaz verirler.
> Herkes aklı başında insanlar! Koskocaman akil-baliğ kullarız.
> Fethullah gibi ben de beyin yıkayan bir vaiz mi olacağım?
>
> Ama, eğer vaaz yerine bu gece ile ilgili bir şey yazmam gerekrse"
ne
> yazabilirim diye bir deneme yaptım.
>
> Regaib kandili-ki üç ayların başlangıcı-deniyor. Bize bugece
ibadet
> etmek için bir vesile olsun.
> İbadet edelim!
> Vesile vesiledir!
> Gece 24.15'den itibaren "VİTİR" ikame edelim. çifter çifter ve her
> bir çiftte selam vererek...
> Hem bunu yapalım hem de KUR'AN'I okuyalım, "OKU" emri gereği!
> OKU'yan ruhumuzun ta kendisidir. (Cesedi boşverin)
> Ruh ise Rabbin EMRİNDENDİR.
> İLK Emir ise OKU'maktır!
> Okuyalım Kur'an'ı ya da Kur'an'ı AÇAN Dabbetçe yazıları...
> Ya da en hafif ve tembel yoldan gidelim: Allah'ı tesbih ederek
> zikredelim.
> Ama bir şeyler yapmak için bu gece bize vesile olsun.
>
>
> Ancak bilinçli olarak bu gecenin adı geçen Regaib kandili olup
> olmadığının bilincinde -buna rağmen vesilei ibadet olsun diye-
ibadet
> edelim. (İkinci yazımda bunları hatırlatacağım Allah İnşaa...)
>
> Eğer "MESLEKTEN" bir vaiz olsaydım şöyle yazardım:
>
> Bizler Allah'ın dostunun DOSTLARIYIZ.
> Bunun anlamı dolaylı olarak Allah dostuyuz!
> Yani:
> Bizler İbrahim Milletindeniz.
> Bunun anlamı Allah'ın katındaki en güzel ve tek EMREDİLEN din olan
> Hanif Müslümanların oluşturduğu bir millettiz!
> Yani:
> Bizler Hanif'iz!
> Bunun anlamı PROTESTANT MÜSLÜMANLARIZ.
> Sanatsal iman ile Bilimsel imanı birleştirip ikiye katlamış bir
> görüşün ÖNCÜLERİYİZ! Patentimiz verilmiştir/alınmıştır.
> Bizler aklen ve tahkiken iman eder/inanırız. Muhakkikiz! Akiliz!
> Atalarımız ise naklen ve takliden iman etmişlerdir.
> -ki mukallit ve ukala olmaktan 14 asırdır sabıkalılar-
> Beş kez kasanızı soyduğu için beş kez işten el çektirdiğiniz
> mutemetinizi kişiyi yeniden işe alıp altıncı kez ona güvenmek
neyse
> ATA dinine inanmak da odur.
>
> Atalarımız/ebeveynlerimiz "Ailemizin atasıdır"
> Bizim atamız ise bir "Milletin atası"dır.
> O ATA İbrahim Halilullah'dır biz ise onun milletinin bireyleri
> Hanifler'iz!
> Yani protestant müslümanlar!
> Protesto: Aklen ve tahkiken araştırmak demektir. Bir tür
Anarchisme
> felsefesi ama, o felsefedeki gibi SERTLİK yok! Yerine BARIŞ var!
> Nasıl bir barış?
> Sivil toplum örgütleri gibi BARIŞÇIL davranan bir barış sistemi!
> Bu sistemde anarşist(Cuma namazı çıkışı CUMA günü tatil olsun
> diyerek yürüyenler) ve terörist (Canlı intihar bombaları) ve
> Horrorist( Usame bin Ladin El Kaide'si, Hizbullah ve şeriat
> cinayetleri) yoktur!
> Onlar başka; Protest bambaşkadır. İslami Protestantlık bir SİVİL
> TOPLUM ÖRGÜTÜ ile özdeştir! Soylu amaçları vardır. Ve karşıt
> islamcılarla çatışırlar. (Cuma gününü TATİL yapMAmak için izin
alıp
> yürürler. Eğer bunu da yapmıyorlarsa onlara tatlısu Hanifleri
demeye
> hakkımız vardır.)
> Askeriye ve polisiye benzeri bir statükocu örgütlenmenin içinde
> zinhar bulunmazlar. Hep barışçıdırlar. Önce birbirlerine karşı-ki
> örnek olacaksın-sonra da kendi hempalarına karşı!
> Cahilse yüzçevir dön, selam bile verme! Bulaşma!
> Yarı cahil ise bir tek SELAM ver ve güzellikle vedalaş! Dalaşma!
> Eğer bilginin nuruyla ışıl ışıl ise ona selam ve selam diyerek
> yakınlaş. YAKLAŞ!
> Yakınlaştığına çok kibar ve müşfik ol ki o senin artık
arkadaşındır!
> Propaganda etmeden sadece ve sadece gerçeği göstererek, beğenisine
> sunarak, bir öğretmen gibi değil; bir araştırmacı gibi olun akdaş!
> "Ben senden ÖNCE ve DAHA ÇOK biliyorum" demeyiniz!
> Şeytan da Adem için AYNI şeyleri söyledi!
> "Paylaşalım, imece yapalım, ortaklaşalım, mutmainleşelim birlikte"
> diyerek bir arada olun. Peygamberler gibi ne o sizden üstündür, ne
> de siz ondan! Dünya hayatında yarışmayın!
> Üstünlüğü tescil edecek merci Ahırette ve sadece ALLAH'tır!
> O beratı alınca kimin ne kadar üstün olduğu O DİN gününde ortaya
> çıkacaktır.
> Burada ise asla çıkmayacaktır!
> Son nefeste bir tüyo dışında hiç kimse sizi öteki SİZ'den üstün
> olarak ilan etmeyecektir. Son nefese kulak verin!
> O son nefes aslında ebedi hayatın İLK nefesidir, yeniden bir
> doğumdur ebediyete ve hiç ölmemecesine...
> Cennet'te, Naim'de ya da Cehennemde...Ama ebedi ölümsüzlüğe ilk
> doğuştur.
> Mütevazı olun "Kendisine BEN demeyen BİZ diyen" Rabbiniz
ahlakıyla
> ahlaklanın. Üsvei Hasene, "Rabbinin ahlakıyla ahlaklanan peygamber
> ahlakı"demektir. Opeygamber ALLAH ahlakının yeryüzündeki TALİMİ ve
> GÖSTERGESİDİR. ÖRNEKTİR!
> O Ahlak "BİR ANA KİTAPTA YAZILIDIR"
> Kur'an ile bizlere de indirilmiştir.
> Salih amellerden ve iman edenlerin yapmaları gereken şeylerden
> ibarettir.
> Ayet ayet bulursunuz onları zaten!
> Salih amelleriniz, SOMUTTUR!
> İman ise soyuttur!
> İmanı iki kez yapınız: Duygusal klasik iman ve bilimsel iman.
> Birincisi Aşk ehlinin yaptığı sanattır! Ata mirasıdır.
> Miraskonduculuktur!
> İkincisi ise MİRAS değildir, siz üretirsiniz! Sizin alın
terinizdir.
> HELAL kazancınızdır. Takva elbisenizdir. Güle güle giyiniz! Çok da
> yakışacaktır, adım gibi biliyorum.
> O iman atanızdan değil, sizin İBRAHİM gibi kendi doğrunuzu mutlak
> olarak HAKİKAT ile bulmanızdan doğan katmerli bir imandır.
> Atanızın dininden ve cennetinden ötede Ataların atası İbrahim'in
> milletinden ve özel cennetinden olmanızı umut etmek size farz
> kılınmıştır!
> İki kez iman ediniz ki Allah sizden siz Allah'tan razı olasınız.
> Ve karşılıklı rıza için "İki kere barışık olun"
> Hem kendinizle hem de komşunuzla ve diğerleriyle!
> Bir kez değil İKİ KEZ selam verin!
> Selam dosdoğrudan karşılığı BARIŞ olduğu için, Allah bu selamınızı
> sizi daha BARIŞIK yapmaya ıslah edecektir. Selam ve selam demek
bir
> salattır. Çünkü Haniflik bir sanattır!
> BARIŞ sanatı!
> Hep barış ve barış!
> Diğerleri sizi sevmese de siz seviyorsunuz-Allah öyle diyorsa bu
> doğrudur-
> Eminim seviyorsunuz.
> Eminim mümkün olan en uzak noktaya kadar barış diyorsunuz!
>
> Nereye kadar BARIŞ ve BARIŞ!
> GELECEK'DE Bir gün GELECEK ve Allah sizlere bildirecek!
> "Kininizle geberin, yetti artık!" o gün işte Süfyani ve Mehdi
savaşı
> start almıştır. Torunlarınız savaşçı Bedir Aslanları!
> Sizler de onların GÖREMEDİKLERİ ama yanlarında olan ŞEHİDLER!
> Rütbeli-üniformalı-işaretli ve düzenli asker gibi şehidler!
>
> Sizler iyiliği emreden kötülüğü yasaklayan bir grup olarak klasik
> imandan ayrıldınız. Ayrıldıklarınızı da seviniz. Onların ağzından
> öfke taşsada, tırnaklarını kemirseler de siz onları sevin!
> Ta ki dokunulmazlık sınırına kadar!
> SAVUNMA hakkı sizin YAŞAM hakkınızdır.
> Canınız yandı mı, SALDIRIN!
> Ama savunmak için saldırın.
> Bunun dışında barış ve barış diyen bir HANİF'e "Ruhsat" yoktur.
> Diyorum ya, Hanif müslüman , anarşist, terörist ve horrorist yani
> SAVAŞÇI olan değildir.
> Bilincinizin üstü ve altı bu olmalıdır.
> Allah'ımızın adı ES-SELAM=Barışçıl değil midir?
> Allah AHLAKI bu değil midir?
> Günü gelince rabbim KAHHAR olacaktır. Yani sonsuz/ezeli/ebedi
zaman
> içinde BİR KEZ VAHİD (Tek ben) VE KAHHAR (ebediyete doğurtucu) ve
> MALİKÜL MÜLK (Mülkün ilk ve tek sahibi)olmak üzere savaşacaktır.
> (Kıyamet)
> Ama ondan önce olduğu gibi; ondan sonra da EBEDİYEN yine ES-
> SELAM=BARIŞÇIL olarak BİZLERİ diriltecektir. BARIŞ gezegeni
> Cennetler!
> Ve zalim savaşçıların GEZEGENİ cehennem!
> Birer yol ayrımı/yol çatalı...Tercih NEFSLERİMİZİN!
> Nefs ise ÖZGÜR iradenin tek adresidir.
>
> Özgür iradeniz ise Allah'ın size ÜFLEDİĞİ
> k e n d i
> r u h u 'dur.
>
> Hoşça ve dostça!
>
> PS. Sürecek!

Hans von Aiberg
Not: Sitelerimizdeki bütün içeriklerin her hakkı saklı olup, bunları İnternet web sitesine kopyalamak, çoklu ortamlara yönelik elektronik paylaşım ve dağıtıma açmak, televizyon, radyo, gazete, dergi, broşür, kitap vb yayınlamak. Bu bilgilerin kendine ait olduğunu bildirmek. Bilgiyi üretmeden kopyalama, sahiplenme, fikir haklarını yasal olmayan yollardan kullanma. Fikir eserlerinin korunmasını amaçlayan, 5237 sayılı yasanın 7/2 maddesi, 5728 sayılı yasanın 138. maddesi, 5846 sayılı yasanın 71/1 maddesi ve Türk Ceza Kanununun 53. maddesine göre haklarında dava açılacağı gibi cezai yaptırımlar uygulanacaktır.
Sosyal paylaşım sitelerinde kullanılması, alıntı yapılması, kendininmiş gibi gösterilmesi yasaktır. Sayfamızdan direkt link ile, kaynak gösterilerek paylaşılabilir olup, reddetme tasarrufu yazarımız Hans von Aiberg'in takdirindedir.
Geri Dön     Yukarı Çık