10236 Nolu Mail
Tarih:Aralık 02 Aralık 2003 Salı - 13:59
Konu:Re: "AĞLARSA ANAM AĞLAR; GERİSİ...."
selam beyefendim selam

Hem sizlere, hem de KMA'sı olduğum ZZ grubumuza EŞİT miktarda yazı
yazıyorum. (Mesela ona-on gibi)Dolayısıyla, yahoo'yu açtım ve seni
karşımda gördüm:)))

Elbette Cennet annelerin ayakları altındadır. Elbette anneler
Rabbi'mizin RAHİM ismini ve organını taşıyan mübarek varlıklar,
velinimetimizdir. Tüm annelerin ayaklarının altını öperim-gerçekten-

Anne açısından ben verimsiz ve şanssızım. (iki zamanda duble Öksüz-
yetim olayına girmiyorum, benimki bir istisna.)
"Manevi anne" açısından da şanssızım. 1965'de tanıdım ve 1972'de
kanserden kaybettim "Müfide Atalay" annemi. (Halen onun
kütüğündeyim, kimlik bilgilerim onunkilerdir.) Bu 7 yılın dört
yılını yurtdışında geçirdiğimden, canım annemi sadece üç yıl gördüm
ve geç buldum çabuk kaybettim şarkısını dinledikçe burnumun kemiği
sızlar. Ona dua etmediğim salatım yoktur.
İkinci bir anneyi de gruptan buldum. Bana hayat ve heyecan
veriyordu. Ama birden benimle tüm ilişkilerini kesti. Onu rahatsız
etmemek için ben de aramıyorum.
Anneler ve manevi annelerden başka kayınvalidelerden de şanssızım.
İlk evliliğim halamın torunu ile gerçekleşti. Fakat tüm GADDARLIĞINI
benim babadan kalan mirasıma yasal VELİ olmakla kullandı. O benim
cadı halamdı. Henüz 21 yaşında yani DK yasalarına göre reşit
olmadığımdan rahatlıkla baba mirasını kullandı. Boşandım kızından ve
hiç görmediğim baba mirasım onlara kaldı.
Aradakileri anlatmadan gelelim altıncı evliliğime: Eşimin rahmetli
babası ikisi yazlık, biri ev, diğeri arsa dört parça malı, önce
komşusu "Kadriye" hanım'ın üzerine geçirdi, sonra da eşimin bir yaş
büyük ağabeyine "Satış" gösterdi. (Reşit olmamış ve verdiği
vekaletin ne olduğunu bile anlamayacak yaşta olan) Eşim avucunu
yalarken, tüm mal "ANNE"sinin görülmemiş adalet ve şefkat
anlayışıyla "OĞLUNUN" oldu. Oğlu evlendi, şimdi "GELİNİN" malı oldu.
Oğlu ve gelin "Anne"yi kovdu, anne ise bizim yanımıza sığındı.
Anne, "Elin oğlu gelip mirasımızı yemesin diye oğlumun üzerine
yaptım" diye dursun, elin kızı geldi ve hepsini aldı. Çünkü
kayınvalidem tamamını "ASLANLAR ASLANI" oğlu üzerine yapmıştı. Şimdi
o da ÇULSUZ ve evsiz, geç de olsa ben "Oğlu oldum" ama, 10 yıl geçti
aradan... Hatta tutup bana üç milyar liralık (Hatır)çeki bile buldu.

Gerçekten anneler "Çocuklarını" hele hele "Erkek çocuklarını" aşırı
seviyor Türkiye'de... "Aslan oğlum, Kaplan oğlum"
Kızlar ise "Diri diri gömülüyor" O ile başlayan ve u ile biten
kelimeleri anneler kızlarına söylüyor ve ben üzülüyorum :((((
Bir annem olmayışına ve malım olmayışına ÇOOOOK sevinçliyim.
Hele Türkiye'de bir kız olmadığıma iki kez sevinçliyim.
TÜRKİYE kelimesine aldırmayın, Bu benim şahsi görüşüm.
Halam=Kayınvalidem de yabancıydı mesela...
İşi şahsiyete döktüm ama, ben Ali İmran 115 gereği "ÖRNEK" olmak
için başıma gelenleri yazmaya mezunum. Amacım İBRET dersi vermekti.

Allah buyuruyor: "Çocuklarınızı yaratan siz misiniz yoksa biz
miyiz?" diye...
Türkiye'de ve oryantal dünyada, çocuklarımızı Allah değil BİZ
yarattığımızdan, onların burnundan getirene kadar Anne olarak
uğraşıyoruz. "Kaynana" manileri boşuna mı dizildi?
"Elin kızı geldi çeyrek asırdır büyüttüğüm ellerimle yedirdiğim,
saçımı süpürge ettiğim oğlumu, bir gecede elimden aldı götürdü."
Hiç namaz kılmayan bir "Annemizin" anne ile ilgili tüm hadisleri ve
ayetleri ezbere bildiğini, (ama başka bir şey bilmediğini)ve
de "SÜTÜMÜ HELAL ETMEM" diye çektiği şantajları hepimiz biliyoruz.
Çoğumuz da yaşıyoruz! Bin kadar genci 37 yıldır YÜZYÜZE eğittim.
(Keş, terörist, asi vb. idiler) TECRÜBE konuşuyor:
Önce bana "ÇOK TEŞEKKÜR ETTİLER"
Ama sıra o genç/gençkızçların Allah'ın emri olan NAMAZ kılmaya
teşvikim üzerine istisnasız tüm anneler bana düşman oldular.
Evet çocuklarını aşırı seviyorlar. Mevlitlere koşturuyorlar,
başlarında al yazmalarla... Uyduruk yasin kitapları alıp mezar
başlarında okuyorlar. Hatta arada bir veya devamlı namaz da
kılıyorlar. Gerçekten onlar "PAMUK ANNELERİMİZ"
20 yaşındaki evladına "Hans denen o şeytan ile görüşmeyeceksin"
diye "Aksütlerini helal etmiyorlar"
Onları yola getiren kitaplarımı önce anneler yakıyor, fakat kimi
babalar ve çoğunlukla dayılar yakılan 500 kadar kitabıma karşılar.
İçinde ayet yazılı kitaplarımı lağıma atan anne sayısı bir düzine...
Yakanların sayısını hatırlamıyorum.
"Niye bizimle birlikte orucu açmıyorsun? Neden üç vakit ve eksik
rekatlı namaz kılıyorsun? Sen cumaları kaçırmazdın, şimdi
gitmiyorsun?"
"Yeni Asya'da okudum, o adam (Bendeniz) casus papazmış! Mürşidimiz
bu adam şeytandır dedi!"
Bunlar da dindar anneler...
Allah buyuruyor"evlatlarınız akil ve baliğ olunca, artık benim
sorumlu kulumdur, karar vermekte serbesttirler, sizleri
ilgilendirmez."
Anneler itiraz ediyor: "Olur mu öyle şey, benim oğlum daha askere
hazırlanıyor veya kızım Üniversiteyi bitirmedi!"
"Ben oğluma o kızı almam. Onun annesi ...."
"Ben kızımı o ailenin oğluna vermem!"
Anneler genel uygulamada AYETLERE ve dolayısıyla ALLAH'a karşıdır.
Onlar sadece elleri altında tutmak istemektedirler. (Hem de ebediyen)
İslam alemi Teyemmüm gibi "Mutabakat nikahını" bile tanımıyor
veya "Muta' nikahı" gibi "Sapıklık" görüyor.
Türk anneleri, Amazon ve "Hanın eşit eşi HANIM" toplumundan
geldiğini unuttular, arabesk anneler oluverdiler! Anaerkil Turan
toplumunu Babaerkil pislik araplara çevirdiler.
Allah buyuruyor: "Elinizin altındakilere (reşit çocuklarınızı, evde
çalışanları, işyerinde çalıştırdıklarınızı) eziyet (Özellikle manevi
eziyet) etmeniz yasaklandı!"
Nerede??? Anneler gelinleriyle ve dünürleriyle bir amansız yarış
içindeler. İki arada bir derede "Oğullar, kızlar" mahvoluyor.
24 yaşındaki oğlu, iki yıldır bir üniversiteli kız ile birlikte
yaşıyor ve okuyorlar-başka şehirde-
Hemen harçlık kesiliyor ki oğlan okumasın eve dönsün ve o kim
olduğunu bilmediği (Genetik düşmanı) gelindean ayırsın ve "ELE GÜNE
KARŞI" bir düğün yapacağı ve de "Hamamda" kendi seçeceği bir kız ile
evlendirmek amacında...
Gelinin yemeğini beğenmez, dalar mutfağa! Hep rekabet hep rekabet!
Zıhar'ı oğlu yapmaz, ama neredeyse annesi yapar!
Zıhar ayeti sadece bir oidipus kompleksi değil; anne'nin de
KAYINVALİDELİK kompleksi, "Oğlunu kaptırmama" kompleksi, sevgiyi
başka bir kadınla (elkızı) paylaşmaya tahammülsüzlük kompleksi...
ZIHAR'ın bir başka anlamı da şu: "Oğul annesini ADALET dışında sırf
annesinin gönlü kırılmasın" diye "karısını ezmek üzerine" kurduğu
bir evlilik yaşatıyor.
Zıhar'ın bir başka anlamı da şu:
MEMLUK=Elinizin altındakiler'den biri de "EL KIZI=GELİN"
Lafla ve lafta "O benim kızım SAYILIR" teranesi...
"Olur mu öyle şey, o benim kızımdan FARKSIZ!" diye ağızda ciklet
laflar... Gönülde bir şey yok, kin var kin!
"Elin kızı geldi ve oğlumu alıp gitti!"
Öyle mi?
Ya sen bundan taa şu kadar yıl önce GELİN olup, başkasının OĞLUNU
onun annesinden almadın mı?
"Sütüm haram olsun, beni toy bir geline sattı! Var yok onun için
çalışıyor. Ben ona nasıl baktım, nasıl emzirdim?"
Hayır efendim, ayetler, annelerin sütünün sadece bir "ÜF" değeri
olduğunu bildiriyor. Evlatlar da çocuk besleyecek, gelinler ve kız
evlatlar da SÜT emzirerek, annelerin SÜT hakkını ödemiş oluyorlar.
Kimse kimseden ALACAKLI değil!
Sadece sütün karşılığı "ÜFFÜN" dememekle ödenmektedir.
Bir üflemelik hakkı vardır annelerin-ASLINDA-
Yine ayet diyor ki:
"Eğer Hızır o çocuğu beşikte öldürmeseydi, İNANÇLI,ÇOK İYİ KULLAR
olan anne-babasını dinden çıkarıp, kafir edecekti"
Ayetlerin İKİ YÖNÜ VARDIR>>>>>>Anneler ve babalar da KAFİR ederler
çocuklarını ve üstelik bunu DİN adına yaptıklarını sanırlar!
Hangi evlat "Annem benim üzerime fazla düşüyor, bekarmışım gibi
eliyle abartarak yediriyor içiriyor, eşimin üzerine sinsice ve
kinayelerle çullanıyor!" diye içinden geçirmedi ki?
Hangi kız evlat "Annem daima ağabeyimi/erkek kardeşimi sevdi, beni
ikinci sınıf gördü, bana değer vermedi!" diye arkadaşlarına
yakınmadı ki?
Farketmez kız evlat da ileride kayınvalide olunca ZIHAR yapar merak
etmeyin! (Hanifeleri tenzih ederim.)

Cifir alemine uzanalım:
Allah KARDEŞ evliliği olmasın diye Havva anamıza biri kendi öz-gen
çocuğu; ötekisi YY olan çapraz "Tüp" kardeş verdi. Havva kendi
çocuklarını (Çirkin olanları) ANNE gibi severken, yine kendi
doğurduğu öteki kategori(huri) çocuklarını da KAYNANA gibi görerek
yasak meyve hatalarını sürdürmekle kalmadı, havva kızlarının
genlerine "Kaynanalık ZIHAR" kompleksini de yerleştirdi.
Kendi çocuklarını "ÖZ" ve "ÜVEY" diye ikiye ayırdı. Habil'in
ölümüne "Damadı ölmüş" gibi bakarken, "Kaabil'in ceza almasına da
tüm şirretliğiyle karşı çıktı."
Lut'un "GÖZÜ ARKADA KALAN" karısı gibi...
Nuh'a "BUNAK" diyen ve Tufan'a inanmayan karısı gibi. O kadın ki en
büyük oğlu YAMM(Kenan)ın ZIHAR derecede aşığıydı.

Bir küçük Levhi Mahfuz SIDK ve EMİN beratı sırrı çıtlatacağım:
Amina Hatun, efendimizi TERK EDİP GİTTİ!
O gittiği için SÜTANNE(Halime) tutuldu!
Asla geri gelmedi ve yeni eşiyle yaşadı!
Şimdi mızrak nasıl çuvala sığacak?
"Efendim, araplarda ADET idi, yeni doğan çocuk süt anneye verilirDİ"
Gel de külahıma anlat ey Hadis yazarı!
Bu kadar sahabenin H İ Ç B İ R İ süt anneye verilmedi, sadece
efendimiz verildi ve bu da A D E T/gelenek/örf oluverDİ!
Buna efendimizin babası Abdüllat'ın adının AbdULLAH olduğu palavrası
kadar inanırım!
Bizim için en iyi temenni şudur:
İbrahim babası Azer için 'Babamı bağışla' diye dua etti!
Acaba GENEL olarak tüm dualarını kabul ettiği İbrahim ss.ın bu Ö Z E
L duasını ALLAH BAĞIŞLADI MI? (Etüd konusudur)

Pekiyi ben hem T Ü M annelerin ayaklarının altını öpüyorum hem de
veryansın ediyorum. Benim annelerim olmadığı için mi?
Hayır!
BİZLER p r o t e s t 'iz!
Yani hem ayakların altını öperiz hem de HAK ETMEYEN anneleri kınarız!
HANİFE anneler, hanif olmayan ataları=Annelerinin mukalliti
olamazlar.
Haramdır, yasaktır, cunahtır!

Hoşça ve dostça
fakat Protestçe

RZİ



--- In aiberg@yahoogroups.com, "BEYEFENDY" <beyefendii@y...> wrote:
>
>
> Selamen Selama!
>
> Biz onlara ÜFF bile demeyelim ve onlar
> hiçbir zaman AĞLAMASINLAR...
>
> Profesörün aşağıdaki hasbıhal cümlelerini
> anlamış olmakla beraber bir ufak itirazım var...
>
> Kanaatimce, ANA-BABALARIMIZ BAŞTA OLMAK ÜZERE
> "bizim sevdiklerimiz" bizi fazlasıyla seviyorlar...
> Ancak bu sevgi, sevdiklerimizin herşeyini kontrol
> altında tutmak ve bu suretle sevdiklerimizi her türlü
> tehlikeye(?)karşı ilanihaye korumak şeklinde tezahür
> edince; sevgimizin yanında sağduyu ve bilgiye olan
> ihtiyaç açıkça ortaya çıkıyor...
>
> DUA....
>
> Bu defa, ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKMASIN...
> ANALARIMIZIN AYAKLARININ ALTINDAN CENNET EKSİK OLMASIN....
> BİZİM CENNETLERİMİZ (LEALLE!)ANALARIMIZA DAR-ZOR GELMESİN...
> AMİN......
>
> ------------------------------------------
> "Biz onları seviyoruz.
> > Onlar annemiz, babamız, ninemiz, dedemiz, sevgili eşlerimiz ve
> > çocuklarımız!
> > Ama sanırım onlar bizi sevmiyorlar!
> > Hanif olmak gerçekten çok zor!
> > Allah bizlerin yardımcısı olsun!
> > Allah yarenimizdir. İbrahim'in dostudur.
> > Allah bizim dostumuzun dostudur!
> > Bize Allah yeter!
> > Biz O'na teslimiz!"
>
>
>
>
>
>
> --- In aiberg@yahoogroups.com, "zigzagaiberg" <zigzagaiberg@y...>
> wrote:
> > selam Oktay selam
> >
> > Cenaze namazı namaz değildir, bir Resulullah uygulamasıdır,
> > Kur'an'da hiç yoktur. sadece ta'zim ve ta'ziye amaçlıdır. Bir de
> > kabirlerin ziyaretinde, mahşere ilişkin ibret vardır.
> > Sağlam bir insan için konuşuyorum, "Secdesiz" namaz olmaz!
> > Eğer cenaze namazı "NAMAZ" olsaydı, mevta/tabut camii içine
taşınır
> > ve orada SECDE ile kılınırdı. Kur'an'da hiçbir şey eksik
> > bırakılmadığına göre, demek ki, cenaze namazı NAMAZ değil bir
defin
> > törenidir ve son uğurlayıştır.
> >
> > Cenazeyi kıldıran imam, sizlere namaz kıldırmıyor o halde!
> > Yani herkes imam olabilir. (Sen ve ben gibi)
> > Herkes cenaze namazı kıldırabilir.
> > (Yine de o namaz değildir)
> > Beni cenazelere katıldığımda rahatsız eden tek şey, oradaki
görevli
> > imamın (Para biriktiren cehennemlik ayeti anlamında) maaş
almasıdır.
> > İmamların başkaca kusurları da trajikomik!
> > Dört aylıkken ölen bebeğe GÜSUL ABDESTİ aldırıyor!
> > İki aylık bebek "KIZ" diye=pis kokar diye erkeklerden daha
DERİNE
> > gömülüyor!
> > Talkım verirken YALNIZ kalıyor! Böyle bir bidat olur mu?
> > Neymiş, başının tahtaya vurduğunu duyana kadar seslenecekmiş.
> > İmam talkımı bitirince anlayın ki ölünün başı tahtaya
vurdu :))))))
> > İmama "Tak" sesini duyup duymadığını sakın sormayın, eğer duydum
> > derse 40 gün içinde (Müslim'e göre üç hafta içinde) imam da
ölürmüş!
> >
> > Ben cenaze namazının, tekbir, kıyam ve kıraat dışında hiçbir
> > gereğini yapmıyorum. Mevtaya ayet okuyorum, imama uydum falan
> > demiyorum. Selam veriyorum, mevtayı omuzluyorum, kabrine gidip
bir
> > an önce buluşmak istediği toprağı kürekle atıyorum, yakınım
olduğu
> > için çok üzülüyor ve ağlıyorum. (Ağlayınca hayvan değil insan
> > olduğumu idrak ederim de...)
> > Borcunu siliyorum, hakkımı helal ediyorum, ıskata girmiyorum.
Ama
> > ıskat yetersiz ise ve alacaklısı varsa, kendi kazancımdan infak
> > ederek, alacaklısına borcunu bizzat ödüyorum.
> > Üçgünden fazla yas tutmuyorum:
> > 1. İlk gün yakınlarını teselli etmek ve cenaze evine yemek
sağlamak
> > üzere oradayım. Özelliktle bir kenarda çocuklarla oynayarak
onları
> > teselli ediyorum. Hatta çocukları sinemaya götürüyorum.
> > 2. İkinci gün ıskat-infak ve hayır işlerine bakıyorum, ailesini
> > yeniden ve çok kısa ziyaret ediyorum, varsa çocukları(torunları)
> > yeniden lunaparka vb.götürüyorum.
> > 3. Üçüncü gün kur'anımı okuyorum, ruhuna armağan ediyorum. Hayat
> > devam ediyor ve yas tutmuyorum. İçimden her nekadar televizyon
vb.
> > izlemek gelmiyorsa da, kendimi NORMALİZE etmeye yönleniyorum.
> >
> > Gerekirse dini günlerde mezar ziyaretine gidiyorum. Orada
> > mevtaya "Espri" bile yaparak konuşuyorum. (Kendi kendine
konuşana
> > deli derlmer misali)
> >
> > Cuma'ya gelince,
> > Cem/cemaat en az iki kişidir.
> > Cuma CAMİASI ise bir askeri takım (4 manga veya resulullah
> döneminde
> > beş manga, her manga 8 er-erbaştan oluşur)olmak zorunda...
> > Hanifler yani Protestant müslümanlar için maalesef bu cemaat
ancak,
> > sözleşip bir araya gelinirse olur.
> > Şu anda sizler benim ESKİ durumumdasınız.
> > Ali İmran ayetlerinde batılılar için "GİZLİ MÜSLÜMANLIK"
> > anlatılmıştır. "Gecenin bir yerinde belli etmeden gizlice
> kalkarlar,
> > Allah'ın ayetlerini İLİM ile okuyup, secde ederler" sırrınca
> elbette
> > ben de hristiyan olan aileme, işyerlerime ve arkadaşlarıma göre
> > SAKLI müslüman olarak yaşadım. Gizlice oruç tuttum, Kiliseye
gittim
> > fakat Kur'an okudum gizlice...
> > İşte Haniflerin durumu da bu!
> > Luther ve calvin de birer cizvit papazıydı. Katoliklerdi. Ama
> > Protestantlığı oluşturduklarında yıllarca GİZLİ GİZLİ ibadet
> > ettiler. Özellikle Calvin'in evinde bir tek İsa heykelciği veya
> > Meryem ikonları vb. yoktu.
> > Evi çok sade olduğu için "ŞEYTAN KOVAN İDOL VE İKONLARI" evinde
> veya
> > uzlet/keşiş odasında barındırmadığından (İbrahim'in Allah'ı
> > benzerinde görünmeyen Allah'a taptığından) kâfir diye aforoz
> edildi.
> > Luther de erkek cadı olarak İbrahim ateşinde yakılmak istendi.
> > İşte haniflerin durumu da bu!
> >
> > Azer oğlu İbrahim'e inanılmaz cezalar verdi, kırbaçladı,
> > kaburgalarını kırdı, boynuna boyunduruk vurup, putların önünde
> > sürekli secde durumunda bağladı.
> > Tüm peygamberlere önce ANNELERİ karşı çıkmıştır. Musa ve İsa'nın
> > anneleri dışında neredeyse tümü çocuklarını reddetmiş ve onları
bir
> > anlamda öksüz bırakmışlardır.
> > Hatta tüm peygamber çocuklarına (eyyub vb. haricinde) yine
anneleri
> > yani peygamber eşleri karşı çıkmıştır. Nuh, Lut vb.
> > İşte haniflerin durumu bu!
> > Baba ve anne başbaşa verip, "Ebeveyncilik" oynayınca onlara ÜFF
> bile
> > demeden tahammül etmekten başka çare kalmıyor.
> > İlk yıllarda cihad emri yoktu. Hatta ilk müslümanları
katlettiler.
> O
> > dönemde babalar genç müslüman çocuklarını reddedip, ölesiye
> > dövdüler. O çağın anneleri ise birer HİND gibiydi belki de VAHŞİ
> > gibiydi! Resulullah safına geçen çocuklarına inanılmaz eziyetler
> > yaptılar (Harçlık, miras, aile ocağında aş vermekten men etmek
vb.)
> > Eğer Ömer as. başkası olsaydı, KENDİSİ olmasaydı,
özkızkardeşini,
> > eniştesini ve yeğenlerini öldürecekti.
> > Ne var ki, Rabbi Ömer'e öyle bir azap vermişti ki, Arap adeti
> olarak
> > kız çocuğunu (Önce büyütüp, sonra sütten kesilince) diri diri
> > toprağa gömerek öldürmüştü. Çocuk, babasının sakalındaki kumları
> > ayıklayarak ona sevgisini gösteriyordu.
> > Ömer bu vicdan azabıyla katı kalbinden kurtulmuştu. Kızkardeşini
> > öldürmeye kıyamadı! Tam tersine okunan ayetler ona "VECDAN AZABI
> > ŞOKLAMASI" yapmıştı. Bir tek Ömer'in müslüman olacağına
inanmayordu
> > tüm Mekke! Tam tersine Ömer ilk müslümanlardan oluverdi.
> > İşte Haniflerin durumu budur!
> >
> > İlk üç gazada/savaşta çoğunlukla babalar müslüman olarak
> efendimizin
> > safına geçmişlerdi. Eşleri çoğunlukla geçmediler, tam tersine
> > çocuklarını silahlandırıp, babalarının karşısına diktiler.
> > Ya da putperest babalar, müslüman oğullarının karşısına
dikildiler.
> > Savaş öncesi ise cihat emri gelmediğinden çok müslüman
katledildi.
> > Hatta bir anne, eliyle müslüman çocuğunu yemeğe davet
bahanesiyle
> > zehirleyip öldürdü.
> > Savaş emri gelene kadar müslümanlar çooooook çektiler!
> > Yurtlarından oldular ve hicret ettiler!
> > İşte haniflerin durumu budur!
> >
> > Allah yolunda elbette acı çekeceğiz.
> > Çekiyoruz da!
> > Biz onları seviyoruz.
> > Onlar annemiz, babamız, ninemiz, dedemiz, sevgili eşlerimiz ve
> > çocuklarımız!
> > Ama sanırım onlar bizi sevmiyorlar!
> > Hanif olmak gerçekten çok zor!
> > Allah bizlerin yardımcısı olsun!
> > Allah yarenimizdir. İbrahim'in dostudur.
> > Allah bizim dostumuzun dostudur!
> > Bize Allah yeter!
> > Biz O'na teslimiz!
> >
> > hoşça-dostça
> > Hanifçe-sevgice
> >
> >
> >
> > --- In aiberg@yahoogroups.com, oktay yüzak <oktay.yuzak@v...>
wrote:
> > > SELAM SELAM
> > > HOCAM
> > > TAHKIKEN HANIF OLAN BIR INSANIN BIR YAKINI YADA BIR DOSTU
HAYATA
> > VEDA
> > > ETTIGI ANDAN ITIBEREN TOPRAGA DEFNEDILECEGI AN DAHIL UYGULAMA
> > NEDIR HOCAM
> > > KUR'ANA GÖRE CENAZE TÖRENINDE DE VEDE DEFN ESNASINDA DA
DURUM
> > NEDIR
> > > DIYANET HOCALARINA MI MECBUREN UYACAGIZ
> > > CUMA DA BILE CEMAATI OLUSTIRACAK BIR IKINCI HANIF DOST
> > BULAMIYORUZ VEDE
> > > ÇARESIZ CUMAYI ÇARESIZ VALTIN FARZI OLARAK KILMAK ZORUNDA
> KALIYORUZ
> > > ÖLÜMLERDE KI DURUM IÇIN AÇIKLAMA ISTIRHAM EDERIZ HOCAM.
> > > SELAM SELAM
> > > ----- Original Message -----
> > > From: dilgusamt <dilgusamt@y...>
> > > To: <aiberg@yahoogroups.com>
> > > Sent: Saturday, November 29, 2003 7:24 PM
> > > Subject: [Aiberg] sorular
> > >
> > >
> > > euzu-billah - bismillah
> > >
> > > slm slm hocam.müsade ederseniz sizden şu sorunun yanıtını rica
> > > edeceğim:Zülkarneyn'in yaptığı kara noktacıkla
kehf,kızıldenizin
> > > yarılması ve tabutussekine arasındaki ilişkiden
> bahsediyorsunuz.ama
> > > bunlara sadece değinip geçmişiniz.bunların birbiriyle olan
> > ilişkileri
> > > hakkında detaylı bilgi verrirseniz sevinirim.r.z.i..
> > >
> > >
> > >
> > >
> > >
> > > Gruba gelen mesajların e-mail adresinize gelmesini
> istemiyorsanız:
> > Ana
> > > sayfadan, Edit My Membership'e giriniz. Açılan sayfada
> > > No E-Mail'i işaretleyiniz ve en altta bulunan Save Changes'a
> > basınız.
> > >
> > > Grup üyeliğinden çıkmak istiyorsanız aşağıdaki adrese e-mail
> > gönderiniz...
> > > aiberg-unsubscribe@yahoogroups.com
> > >
> > >
> > >
> > > Your use of Yahoo! Groups is subject to
> > http://docs.yahoo.com/info/terms/

Hans von Aiberg
Not: Sitelerimizdeki bütün içeriklerin her hakkı saklı olup, bunları İnternet web sitesine kopyalamak, çoklu ortamlara yönelik elektronik paylaşım ve dağıtıma açmak, televizyon, radyo, gazete, dergi, broşür, kitap vb yayınlamak. Bu bilgilerin kendine ait olduğunu bildirmek. Bilgiyi üretmeden kopyalama, sahiplenme, fikir haklarını yasal olmayan yollardan kullanma. Fikir eserlerinin korunmasını amaçlayan, 5237 sayılı yasanın 7/2 maddesi, 5728 sayılı yasanın 138. maddesi, 5846 sayılı yasanın 71/1 maddesi ve Türk Ceza Kanununun 53. maddesine göre haklarında dava açılacağı gibi cezai yaptırımlar uygulanacaktır.
Sosyal paylaşım sitelerinde kullanılması, alıntı yapılması, kendininmiş gibi gösterilmesi yasaktır. Sayfamızdan direkt link ile, kaynak gösterilerek paylaşılabilir olup, reddetme tasarrufu yazarımız Hans von Aiberg'in takdirindedir.
Geri Dön     Yukarı Çık